Göğüs/Meme Büyütme - Augmentasyon Mamoplasti (Göğüs Silikonu)

Ameliyata Hazırlık

Başarılı bir sonuç elde edebilmek için ameliyat öncesi değerlendirme yapmak ameliyatın kendisi kadar önemlidir. Cerrahınız ameliyat öncesi ayrıntılı muayene ederek ameliyatın tipi,  protezin şekli ve boyutunu sizin de görüşlerinizi alarak kararlaştıracaktır. Muayene sırasında memelerinizin büyüklüğü, derinizin yapısı, göğüs duvarınızın ve omuzlarınızın genişliği, boyunuz ve en önemlisi beklentileriniz göz önüne alınarak sizin için en uygun olacak meme büyüklüğü saptanacaktır. Size önerilecek bu büyüklük sizin vücudunuzun kaldırabileceği ölçüler olacaktır. Bu limitlerin dışındaki ölçülerin doğal durmayacağının altını çizmek gereklidir. Ancak kesin ölçü, ameliyat sırasında belirlenir. Burada en önemli konu, göğüs derisinin alabileceğinden daha büyük bir protezin konmaması gereğidir. Bunun içinde ameliyat sırasında ölçü protezleri kullanılır. 

Hasta sigara içiyorsa ameliyattan en az 2 hafta önce bırakması ve ameliyattan sonra en az 15–20 gün hiç içmemesi tavsiye olunur. Hastalar ameliyat öncesi aspirin almamalı, kullandıysa 7–8 gün önce kesilmelidir. Vücudun herhangi bir yerinde enfeksiyon olmamalıdır. Kırk yaşın üzerindeki hastalarda özellikle ailede meme kanseri hikayesi varsa ameliyattan önce mamografik inceleme yapılmalıdır. 

Ameliyat

Augmentasyon mammoplasti en sık periareolar ve inframammarian yaklaşımlar ile yapılır. Yapılacak olan cerrahi kesinin yeri cerrahiye, hastanın vücut yapısı – anatomisine, hasta ve cerrahın seçimine bağlıdır.

 Periareolar yaklaşım: Meme başı çevresinden yapılan kesi ile meme dokusunun altına ulaşılır ve protez konur.  Bu yaklaşım genelde minimal sarkması olan, cilt ve glandüler tonusu iyi olan hipomastilerde idealdir. Meme dokusunun altına ulaşabilmek için meme başının yeterli çapta olması gerekmektedir. Periareolar yaklaşımın avantajları arasında yara izinin meme başı sınırında gizlenebilir olması, ameliyatın bütün aşamalarının direk görüş altında yapılabilmesi, kanama kontrolünün kolay olması, meme altı kıvrımın ayarlanabilmesi sayılabilir. Dezavantajları arasında ise protez için açılan yuvanın küçük olması, cerrahi kesinin küçük olması, enfeksiyon riski, meme başında hissizlik olabilmesi ve meme kitlesinde görünür skar dokusu gelişmesi sayılabilir. Eğer kişinin meme başı büyüklüğü uygun ise protezi meme başından koymak izlerin kaybolması açısından en uygun yerdir.

İnframammarian yaklaşım: Meme altındaki kıvrımda yapılan cerrahi kesi ile meme dokusunun altına ulaşılır ve protez konur. Bu yaklaşımda pre ve subpektoral augmentasyonda en iyi görüş sağlanmaktadır. Kişi doğum yapmamış ve meme başı küçük ise meme altından koymak daha uygundur, buradaki ameliyat izi de sutyenin içinde kalacağı için belli olmaz.

Protezin nereye yerleştirileceği konusunda iki seçenek vardır. Bu ikisi ve bahsedilmeyen diğer yaklaşımlarla gerek subglandüler (meme dokusunun altına) gerekse subpektoral (kas dokusunun altına) protez yerleştirmek mümkündür. Bunun seçimi kişinin özelliklerine göre yapılır; eğer meme dokusu çok az ise ve tuzlu sulu protezler kullanılıyorsa kas dokusu arkası tercih edilir. Spor yapanlarda ve birlikte sarkma ameliyatı da gerekiyorsa meme dokusu arkasına konabilir. Her iki şekilde de hastanın süt bezleri korunduğundan çocuk emzirmede bir problem olmayacaktır.

Augmentasyon mammoplasti genel veya sedasyon destekli lokal anestezi altında yapılabilir. Operasyon 1-2 saat kadar sürer. Ameliyattan sonra göğüsleri saran ve rahat bir şekilde destekleyen bir pansuman yapılır.

Ameliyattan Sonra

Hastalar genellikle aksi bir durum söz konusu değilse aynı gün evlerine gidebilirler. İlk günler de ameliyatın dokulara verdiği travmatik etkiyle memeler daha şiş ve ağrılı olacaktır; bir hafta içerisinde şişler inecek, ağrılar üçüncü günden sonra geçecektir. Bu sırada cerrahınızın verdiği ağrı kesiciler ağrınızı tamamen geçirecektir. Size yazılan ağrı ilacını sadece bir rahatsızlık hissettiğinizde kullanın. Antibiyotiklerinizi bir hafta süreyle muntazam kullanın. Ameliyattan sonra göğüsleri saran ve rahat bir şekilde destekleyen bir pansuman yapılır ve 24 saatten bir haftaya kadar yerinde bırakılır. Bu pansumanın bir eşdeğeri ise bu gibi ameliyatlardan sonra kullanılmak için üretilmiş destekleyici sütyendir. Bu geçici olarak pansumanın üzerinden kullanılabilir ve daha sonra da bandajsız destekleme için kullanılmaya devam edilir. Ameliyatın ertesi gün pansuman sargısı azaltılarak sütyen takılır. Bandajlarınız alınıncaya kadar (genellikle 6. ve 7. gün) meme bölgenizi ıslatmayın. Hasta ameliyattan bir hafta sonra protez poşunu açık tutmak için yapılması gereken egzersizlere başlamalıdır. Ameliyat sonrasındaki ilk iki hafta yatarken sırtüstü yatmalısınız. 45 gün süre ile hiç bir suretle aspirin veya aspirin içeren ilaçlar kullanmayınız.

Ameliyat sonrası dönemde meme ucundaki duyu azalması geçici olup çok nadiren kalıcı olabilir. Ameliyat sonrası beklenen durumlar ödeme bağlı ameliyat bölgesinde şişlik, meme başı duyusunda değişiklik, ciltte geçici çürükler, birkaç hafta boyunca göğüslerde ağrı ve hassasiyet artışıdır. Ameliyat sonrası birkaç gün yorgunluk hissi olabilir. Bu durum 24–48 saatte düzelir. Diğer istenmeyen durumlar enfeksiyon, sıvı birikimi (seroma), memelerde asimetri, nadiren protez materyalinin yırtılması ve bunlara bağlı olarak ikinci bir ameliyatın gerekliliğidir. Bazen meme başı ve göğüs cildindeki duyu değişiklikleri (hassasiyet artışı veya hissizlik) kalıcı olabilmektedir. Meme protezlerinde en istenmeyen komplikasyon % 6–8 oranında görülebilen memelerin sertleşmesidir. Bunun nedeni vücudun proteze verdiği aşırı reaksiyondur. Genellikle üçüncü aydan sonra ortaya çıkar ve tek veya her iki memede ortaya çıkabilir. Protezin etrafında kalın bir kapsül oluşur, bunun sonucu o memede sertleşme olur. Sertleşme fazla ve rahatsız edici boyutta ise doku ultrasonu ile tedavi gerekebilir, düzelmediği taktirde ikinci bir ameliyatla bu kapsül dokusu temizlenir ve gerekirse protez farklı plana yerleştirilir. Meme protezi ancak delici cisim batması sonucunda çok nadiren yırtılabilir, delinebilir veya içindeki jel maddeyi sızdırabilir. Bu durumda protez değiştirilir. 

Hasta ameliyattan birkaç gün sonra sütyen giyerek işbaşı yapabilir. Erimeyen dikişler 10–12 günde alınır. Göğüslerle fiziksel kontakt en az 3-4 hafta sonra olmalıdır çünkü bu süre içinde temas ağrı meydana getirebilir. Ameliyattan sonra hastanın yürümesi veya vücudunun diğer kısımlarını kullanması kısıtlanmaz ancak hasta kollarını ameliyattan sonraki 2 hafta boyunca dikkatli hareket ettirmelidir. Hasta kolları baş seviyesinden yukarıya kaldırmayı gerektiren fiziksel aktivite ve hareketlerden kaçınmalıdır. Ağır kaldırmayın ve bu süre içinde araba kullanmayın. Hasta yavaş bir şekilde aktivitelerini 1–3 hafta içinde arttırmalıdır, işe dönüş zamanı ise işin çeşidi ve natürüne bağlıdır. Hasta ameliyattan 2–4 hafta sonra normal ev işlerini yapabilir. Ameliyattan 8 hafta sonra ise hasta yüzebilir, tenis ve golf oynayabilir ve istediği tüm aktiviteleri ve sporu yapabilir. Dikiş izleri 6 hafta kadar pembe kalabilir, sonra yavaş yavaş beyazlaşır. 

Sonuçların sürekliliği değişkendir. Bazı durumlarda protezlerin tamamen çıkartılması veya yenileriyle değiştirilmesi gerekebilir. Kullanılan protezin ömrü bazen çok uzun yıllar olabileceği gibi bazen de 15-20 yıl sonra değiştirilmeleri gerekebilir.

Hastalar augmentasyon mammoplasti sonrası normal olarak akciğer filmi ve mamografi çektirebilirler. Meme protezi olan kişiler doğum yapabilir ve emzirebilirler. Genellikle protez uygulamasından en az 6 ay sonra hamile kalınması önerilir. Hamilelik sonrasında memelerde şekil değişikliği olabilir ve bunun ne derecede olacağını önceden tahmin etmek imkânsızdır. Ancak gebelik nedeniyle protezlerin çıkartılması gerekli değildir.